serkaneskalen@gmail.com

Ekransız Dinlenme Cenneti!

Ekransız Dinlenme Cenneti!

Retina ekranlar, dokunmatik ekranlar, oled ekranlar… Bu parlak ekranlar hayatlarımızın artık nacizane köşesindeler. Onlar sayesinde ekran bağımlılığımız kaçınılmaz oldu.

Kaçımız bu ekranlara bakmadan yaşamımızı sürdürebiliyoruz ki?

Malum hal böyle olunca ekransız dinlenme cenneti lokasyonları bu zamanda olmalı diye düşünüyorum. Bu cennet köşeleri telefonun çekmediği, wifi’nin ve televizyonun olmadığı dinlenme cennetleri şeklinde olabilir. Çünkü ekranlara bakmadan geçirilen günler bir lüks konumu haline geldi.

Küçük parlak ekran desek de aslında şarjı gitmesin diye telefonumuzun ışığını kısanlardanız değil mi? Çünkü akıllı telefonlarımızı kullanmak pahasına şarj farzı günde 2-3 rekât gerçekleştirmek priz ile olan ilişkimizi güçlendiriyor. Bu ilişki sürekli haber akışımızı scroll etmede de büyük bir etken.

Şimdi bir araştırmadan bahsedeceğim.

Dünya’da dokunmatik ekranlı akıllı telefonların en çok kullanıldığı ülkelerden birisi Güney Kore.

Güney Kore, nüfusunun %70’i akıllı telefon sahibi. Son yıllarda Güney Kore artık telefon ekranı bağımlılığına gülmüyor. Ciddi bir sorun haline gelen ve özellikle de genç nesilleri etkileyen ekran bağımlılığının yaş ortalaması gitgide düşüyor.

Daegu Üniversitesi psikiyatrisi Lee Jung-Hunn: ‘Anneler kendilerine ait zaman yaratmak için bebeklerinin eline birer ekran tutuşturuyorlar. Bana göre bu çok tehlikeli. Çünkü ne kadar gençseniz bağlılığınız o kadar artıyor.’ diyor.

Tam da bu sorunla mücadele etmek için Seul’de STK tarafından yürütülen akıllı telefon bağımlıları kampı kurulmuş. Bu kampta anne ve çocuklarına akıllı telefon bağımlılığı mücadele için destek veriliyor. Derneğin kurucularından Kwon Jang-Hee: ‘Akıılı telefon bağımlılığı sadece telefonu ile çok oynayan çocuklar anlamına gelmiyor. Bu davranış aile ilişkilerini bozuyor’ diyor.

Kampa katılan anne Park Sung-Hee oğlunun günde 4 saat telefon ekranının karşısında geçirdiğini söylüyor ve ‘Artık çocuklarım ile iletişim kurmakta zorlanıyorum’ diyor.

Öte yandan Güney Kore’nin başkenti Seul’de belediye, yolda yürürken akıllı telefon kullanan yayaları uyarmak için kentin farklı noktalarına 300 yeni trafik işareti yerleştirme kararı aldı.

Levhada: ‘Dikkat edin! Akıllı telefonları, yürümeyi ve trafiği birbirine karıştırmayın’ yazıyor.

Moda dünyasının başarılı kraliçesi Anna Wintour New York’ta East Village’de verdiği bir partinin davetiyesine aynen şöyle yazmış; ‘Yanınızda ekran ve artı 1 getirmeyin!’

New York’ta parti planlayıcısı Bronson Van Wyck ise partilerinde telefon ve sosyal medyayı etkisiz hale getiren bir teknoloji bulduğunu iddia ediyor.

Ekran mücadelemiz hayatlarımızı meşgul edip zamanımızdan hatta ilişkilerimizden çalıp her geçen gün daha da kötüye götürüyor. Nasıl bazı yerlerde sigara odaları varsa telefon odaları da artık olmalı. ‘Teknoloji bizi ele geçiriyor!’ diyebiliriz. ‘Amaaan şarja taktığım alet beni mi ele geçirecek?’ deyipte kafa tutmayalım.

Kafayı dinlemek için ulaşamıyor olma lüksüne yakında para vereceğiz gibi. O yüzden ekransız dinlenme cennetlerini arayacağız. Ne dersiniz?

Son sözü gülümseyici bir istatistik ile bitiriyorum;

Dünyadaki diş fırçası sayısı 3 milyar iken cep telefonu sayısı ise 4 milyardan fazla!

 

Yorum yapılmamış

Yorumunuzu ekleyin